Javad Heirannia and Ali Amouei: Bir zamanlar BM’nin Filisitn İnsan Hakları Özel Raportörlüğü görevinde bulunup ABD Princeton Üniversitesi'nden emekli olan Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Richard Falk Mehr’e verdiği bir röportajda İslam Devrimi’nin kurucu lideri İmam Humeyni (r.a) ile yaptığı görüşmeyi anlattı.
Falk devrim günlerinde bir grup Amerikalının eşliğinde Fransa’ya gidip İmam Humeyni (r.a) ile görüşmüştü. ABD’li politikacı bunun ardından da İran’a yolculuk yaparak Pehlevi rejiminin son Başbakanı Şapur Bahtiyar ve ilaveten o dönem ABD’nin Tahran Büyükelçiliği görevinde bulunan William Sullivan’la da görüşmüştü.
Falk kurucu liderle yaptığı ziyareti şu şekilde anlatıyor:
“Paris’in Neauphle-le-Chateau bölgesinde Ayetullah Humeyni ile 14 yıl sürgünde geçirdiği bir dönemin ardından İran’a geri dönmesinden bir gün önce uzun süre görüştüm. İran’da geçirdiğim iki haftanın ardından ABD’ye geri dönmek üzereydim. Tahran ziyaretim ise birkaç gün sonra devrimin geçici Başbakanı olarak tanıtılan Mehdi Bazergan’ın daveti üzere gerçekleşti.
Bana bu ziyarette eski ABD Başsavcısı Ramsey Clark ve şiddet karşıtı dini bir sivil toplum kuruluşu başkanı Philip Louth eşlik ediyorlardı. O zamanlarda ABD’nin İran’a müdahalesini engellemeye çalışan küçük bir grubu yönetiyordum ve kanaatimce bizim İran’a davet edilmemizin sebebi de işte buydu.”
Falk ile beraberindeki grubun İran’da bulunduğu dönem Şah ülkeyi terketti ve bu olay da ABD’li grubun devrimciler tarafından yapılan kutlama törenlerine tanık olduğunu sağladı.
Falk o günleri de şu ifadelerle hatırlatıyor: İran halkı Şah’ın ülkeyi terketmesini saltanat rejiminin sonu olarak tanımlayıp ömrüm boyunca gördüğüm en görkemli şekilde kutlama yaptı; milyonlarca insan sokaklardaydı.
ABD’li akademisyen İmam Humeyni (r.a) ile arasındaki görüşmeye yönelik ayrıca, “Ayetullah Humeyni ile Paris’te yaptığımız görüşme bahçede serilen birer halının üzerinde gerçekleşti yerde oturduğumuz için pek rahat değildim. Ancak Ayetullah Humeyni’nin inanılmaz bir özgüven eşliğinde yaptığı konuşmalarıyla davranışları bizi bayağı etkilemişti.” diye konuştu.
Ricahard Falk, Şah rejiminin son Başbakanı Şapur Bahtiyar ile yaptığı görüşmeyi de şöyle anlatıyor:
“Bahtiyar’la Şah’ın ülkeyi terkettiğinden sonra görüştük. Ülkenin en üst yöneticisi konumuna sahip olduğuna rağmen epey kaygılı görünüyordu. Davranışları ise onun bayağı baskı altında bırakıldığını açığa çıkarıyordu. Farklı siyasi eğilimler arasında herhangi bir bağ kuramadan aslında tarihin istenmeyen birer vakaasına dönüşmek üzere olduğunu fark etmişti.”
Amerikalı profesör ABD’nin o dönem Tahran Büyükelçiliği görevini yürüten Sollivan ile yaptığı görüşmesine ilişkin söyledikleri de şöyle: Clark’ın Sollivan’ın politikalarına karşı olduğu için zor bir görüşme oldu. Öte yandan ben de Büyükelçinin görüşlerine katılmıyordum ve hatta onun Tahran’a atanmasına karşı bir konuşma bile yapmıştım. Fakat kendisi bizi sakin ve samimi bir şekilde ağırladı. Sollivan Washington’u İran’daki gelişmeleri kabullenmeye zorlamaya çalıştığını söyledi. Ancak dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter’in Milli Güvenlik Danışmanı Berjinski’yi bu konuda ikna edemediğini de bildirdi bize ve hatta bundan dolayı gayet sinirli olduğunu hissettik.
yorumunuz